PROJELER
Mavi Ev Projesi
(2020 Mayıs-2025 Mayıs)
I.Dönem: 2020-2021
II. Dönem: 2021-2022
III.Dönem: 2023-2024
IV.Dönem: 2024-2025
Mavi Ev: Antalya Alzheimer Hasta ve
Hasta Yakını Buluşma Merkezi
Ocak 2016-Ocak 2020 tarihleri arasında gerçekleşmiştir.
Amaç ve Hedef: Emekli Dostu Antalya, suç eylemlerine karsı bir tepki olarak düsünülmüs olsa da, Gerontoloji açısından aktif yaslanma süreçlerini destekleyen bir projedir. “Aktif vatandas” düsüncesine dayanan bu girisimde, vatandas artık suçun pasif kurbanı olmak yerine buna karsı aktif sekilde mücadele eden kimlik kazanmaktadır. Böylece aralarında yaslıların da yer aldığı sosyal gruplar Antalya ve çevresinde suç eylemlerinin azalmasına direkt katkıda bulunmaktadırlar.
Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Ulusal Sosyal Uygulamalı Gerontoloji Derneğini’nin işbirliği ile açılan “Mavi Ev – Alzehimer Hasta ve Hasta Yakını Buluşma Merkezi”, Ocak 2016 tarihinde hizmete başladı. Antalya Büyüksehir Belediye Başkanı Meneders TÜREL’in yaptığı açılışa Antalya’nın önde gelen isimleri katıldı. Antalya halkından da büyük katılım oranı oldu.
Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölümü Başkanı ve Ulusal Sosyal ve Uygulamalı Gerontoloji Derneği kurucu üyesi ve Başkanı Prof. Dr. phil. habil. İsmail TUFAN’ın önerisi, tasarımı ve bakım modeliyle çalışacak olan Mavi Ev’in açılacağının duyurulmasından sonra büyük bir ilginin uyandığı gözlemlendi.
Mavi Ev Hakkında Antalyalı Ne dedi?
M.C. (45 yaşında, kadın): “Allah bunu yapandan razı olsun. Çok büyük bir sorun. Annem üç yıldır Alzheimer hastası. Bakımını ben yapıyorum. Mavi Ev’e hemen başvurumu yapacağım. Yerini biliyorum. Harika bir tesis. Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel gerçekten yaramıza merhem olan bir proje başlattı. Allah ona her dilediğini verir inşallah.”
-
S. (39 yaşında, erkek):“Benim ailemde çok şükür Alheimer hastası yok. Ama mahalemizde en az üç Alzheimer hastası yaşlı var. İş yerindeki arkadaşlarla konuştuk. Onların da ya ailesinde yada çevresinde tanıdığı Alzheimer hastası yaşlılar var. Çok faydalı bir girişim. Gerçekten tebrik ediyorum. Son yılların en anlamlı projesi diyebilirim.”
T.K. (56 yaşında, kadın): “Benim dedem Alzheimer hastası olmuştu. Şimdilik bizim ailede yok, ama korkuyorum doğrusu. Banan vefat etti. Annem tek başına oturuyor. Ben de eşimden geçen sene ayrıldım. Annemin Alzheimer’e yakalanacağından gerçekten çok korkuyorum. Ben ona nasıl bakarım? Benden başka çocuğu yok. Çevremde Alzheimer hastaları var. Aileleri perişan halde. Mavi Ev projesi vatandaşın büyük bir sorununa el atmış. Belediye başkanımızdan Allah razı olsun. Yerinin adamıymış, gerçekten bravo!”
H.C. (67, kadın): “Evladım benim annem 91 yaşında ve bunama hastası. Yanımda kalıyor. Ben de genç değilim ki. Bir sürü hastalığım var. Bel ağrısından şekere, ne ararsan var. Bir de anneme bakıyorum. Kardeşlerim uğramaz oldu yanıma. Zavallı anneciğim beni tanımıyor. Sessiz sakin bir kadındı, hasta haliyle de öyle. Mavi Ev’i duyunca çok duygulandım. İnşallah anneimi alırlar da ben de biraz rahat ederim. Eğer annemden önce ölürsem, hali perişan olacak. Belediye başkanımız Menderes Beye duacıyım.”
Nazilli Uzun Yaşam Araştırması
(Ampirik Bulguların Gerontolojik Acıdan Değerlendirildiği bir Proje)
Nazilli’de yaşlanmak bir imtiyaz mıdır? Başka bir deyişle: Nazilli’de yaşlanan insanlar gerçekten daha mı uzun ömürlüdür? Prof. Dr. phil. habil. İsmail Tufan bunun cevabını “Nazilli Yaşlılık Araştırması” kapsamında derlediği verilerin analizi ile verdi. Bu çalışması Nobel Yayınevi tarafından 01.Kasım 2016 tarihinden itibaren kitap olarak yayınlandı.
Yolunuz bir gün Nazilli’ye düşerse, ilin girişinde karşınıza üzerinde şu sözlerin yer aldığı bir levha çıkar: “Dağlarından yağ, ovalarından bal akan ve uzun ömürlü insanların yaşadığı şehir.” Prof. Dr. İsmail TUFAN’ın çalışmalarından hareket ederek Nazilli Belediyesi’nin yazdırdığı bu levhadaki iddia yine Prof. İsmail TUFAN tarafından mercek altına alınıyor ve yaşlanmanın Nazilli’de, diğer yörelere göre gerçekten daha olumlu sonuçlarla bağlantılı olup olmadığı sorusuna ampirik cevap veriyor.
Bir taraftan Nazilli’de yaptığı çalışmalar hakkında bilgi aktarırken, diğer taraftan bilimin keskin kıstaslarından hareket ederek Nazilli Yaşlılık Araştırması’nda (NAYAR) “Nazillili” ve “Nazillili Değil” başlığı altında iki grubu ampirik verilere dayanarak karşılaştıran araştırmacının aktardığı bilgilerden Gerontoloji, yaşlanma ve yaşlılık hakkında da bilgi edinmek mümkün oluyor.
Prof. Dr. İsmail TUFAN hem ampirik araştırmacılığa ilgi duyanları unutmamış, hem de kendi yaşlanmasını ve yaşlılığını anlamak isteyenleri göz önüne alarak bir başucu kitabı ortaya koyuyor.
Merakla okuyacağınız bu kitapta yaşlılığın felsefi açıdan kısa bir tarihçesi, Türkiye’deki demografik değişimler ve bir ampirik araştırmanın nasıl gerçekleştirildiği üzerine pek çok bilgi bulacak ve bunları başka araştırmaları değerlendirirken de kullanabilecek konuma geleceksiniz.
Ajanda (2020 Ekim-2023 Ekim)
Proje: Türkiye Gerontoloji Ajandası 2020
Konu: Türkiye’de Bilim İnsanlarının Gözünde Yaslılık Sorunları
Amaç ve Hedef: Türkiye Gerontoloji Ajandası 2020, farklı alanlarda çalısan uzmanlardan olusan bir denek grubu üzerinde gerçeklestirilmis bir arastırmadır. Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü tarafından tasarlanıp yürütülmüstür. Uzmanların yaslılık, yaslanma ve yaslı insanla ilgili görüsleri, planları, talepleri ve tutumları hakkında bilgilere ulasmak üzere yapılmıstır. Arastırmaya on farklı bilim alanından 210 uzman katılmıstır.
Kısa Bilgi: Arastırmanın çıkıs noktasını yasam durumu modeli ve katılımparadoksu-teorisi meydana getirmektedir. Bunlara dayanan sorularda,yaslıların bireysel ve bağlamsal yeterlikleri ve çerçeve kosulları üzerine uzmanların ne düsündüğü ve geronolojik çalısmalara katılma isteği belirlenmistir.
Sonuç: Dstatistiksel analizler, denek grubunda, abartılı denilebilecek pozitif bir yaslı görüntüsünün varlığını göstermistir. Gerontolojik sorunları algılama, bunlara yönelik plan ve önerilerde bulunma, kararlara katılımda istekli görünürlerken, gerontolojik çalısmalara katılımda olumsuz bir eğilim saptanmıstır. Denek grubundaki uzmanların yası yükseldikçe, yaslılara yönelik çalışmalara katılım isteği azalmaktadır.
Ajanda (2020 Ekim-2023 Ekim)
Proje: Türkiye Gerontoloji Ajandası 2020
Konu: Türkiye’de Bilim İnsanlarının Gözünde Yaslılık Sorunları
Amaç ve Hedef: Türkiye Gerontoloji Ajandası 2020, farklı alanlarda çalısan uzmanlardan olusan bir denek grubu üzerinde gerçeklestirilmis bir arastırmadır. Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü tarafından tasarlanıp yürütülmüstür. Uzmanların yaslılık, yaslanma ve yaslı insanla ilgili görüsleri, planları, talepleri ve tutumları hakkında bilgilere ulasmak üzere yapılmıstır. Arastırmaya on farklı bilim alanından 210 uzman katılmıstır.
Kısa Bilgi: Arastırmanın çıkıs noktasını yasam durumu modeli ve katılımparadoksu-teorisi meydana getirmektedir. Bunlara dayanan sorularda,yaslıların bireysel ve bağlamsal yeterlikleri ve çerçeve kosulları üzerine uzmanların ne düsündüğü ve geronolojik çalısmalara katılma isteği belirlenmistir.
Sonuç: Dstatistiksel analizler, denek grubunda, abartılı denilebilecek pozitif bir yaslı görüntüsünün varlığını göstermistir. Gerontolojik sorunları algılama, bunlara yönelik plan ve önerilerde bulunma, kararlara katılımda istekli görünürlerken, gerontolojik çalısmalara katılımda olumsuz bir eğilim saptanmıstır. Denek grubundaki uzmanların yası yükseldikçe, yaslılara yönelik çalışmalara katılım isteği azalmaktadır.
GeroAtlas
2000-2005 I.Dönem-Sponsor Destekli
2005-2010 II.Dönem- TÜBİTAK Destekli
2010-2015 III.Dönem- Sponsor Destekli
2015-2020 IV. Dönem- Sponsor Destekli
2020-2023 V. Dönem- Sponsor Destekli
Konu: Türkiye’de yaslıların objektif yasam koşulları ve bunlara bağlı sübjektif yaşantıları
Amaç ve Hedef: Birinci Türkiye Gerontoloji Atlası, Türk yaslısının yasam koşullarını tespit etmek, bunların nedenlerini belirlemek ve açıklamak üzere tasarlanmış bir araştırma projesidir.
Kısa Bilgi: Ünlü gerontolog Paul B. Baltes’in dediği gibi yaşlılığın bir ağlayan bir de gülen yüzü vardır. Objektif durumlar, yani farklı düzlemlerle bağlantılı algılanabilen yasam koşulları, yaşlılığın simasını belirgin şekilde değiştirmektedir. Objektif yasam koşulları, yaslanma süreçlerine ve yasam kalitesine etki ederken, yaşlılıkta sadece bunlar yeterli gelmemektedir. Yaşlılık, aynı zamanda insanın iç dünyasında cereyan eden yaşantılarla da bağlantılıdır. Dolayısıyla yaşlılığa güler yüzlü bir sima kazandırabilmenin yolu, yaşlılığın hem algılanan hem de algılanamayan boyutlarına erişebilme ve bunlara etki edebilme ile bağlantılıdır. Kısa adı ise GeroAtlas© araştırması, bu açıdan önemli bilgilere erişmeyi sağlayacak niteliktedir.
Sonuç: Bu yıl sona erecek olan araştırmaya 2005 yılında başlanmıştır. Yası 60 ve üzerindeki 3500 kişiyle başlayan araştırma sürecinde deneklerin bir kısmı artık aramızda değillerdir. Bilgi ve tecrübelerini aktararak, bir bakıma hala “hayattadırlar”. Sorularımıza verdikleri cevapların analizlerinden ilk sonuçlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Yakında sonuç raporu sunulacağı için bulguları şimdilik burada aktarmayı uygun görmüyoruz. Fakat sonuç raporu yayınlandıktan sonra sitemizde GeroAtlas’ın bulgularını sitemizde yayınlayacak, sizleri Türk yaslısının objektif yasam koşulları ve sübjektif yaşantıları hakkında bilgilendireceğiz.
Solmayan Gönüller
Proje: Solmayan Gönüller (2009-2010) (Türkiye Gerotoloji Atlasının Bir Projesidir.)
Konu: Yaşı 100 ve üzerindeki insanlar
Amaç ve Hedef: “Solmayan Gönüller” adı altında yapmayı planladığımız proje ile yaşı 100 ve üzerindeki bireylerle görüşmek, onların yaşam dünyalarını keşfetmek istiyoruz. Yaşam tecrübelerini dinlemek, kendileri açısından çıkardıkları sonuçları öğrenmek ve topluma faydalı olacak şekilde bunlardan yeni perspektifler kazanmak amacıyla projeyi hayata geçirmeyi düşünüyoruz.
Kısa Bilgi: İleri yaşlılık dediğimiz olgu yaşı 100 ve üzerindeki insanların çoğalmasına yol açmaktadır. Bu da üç ve dört kuşağın bir arada yaşadığı bir toplumun ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Bilimsel bulgular yaşam süresinin uzamaya devam edeceğini, “asırlık” yaşamların, toplumun normalleri arasına gireceğini göstermektedir. Genel kanıya göre yaşlanmak, verimlilik ve yeterlik kayıplarına yol açan, insanı sosyal, psikolojik, bedensel ve ekonomik açıdan çevresine bağımlı kılan bir süreçtir. Yaşlılığı bu şekilde algılama devam ettiği sürece, yaşlılık anlamlı bir yaşam dönemi olmaktan uzak kalacaktır. Verimlilik ve yeterlik, sadece ekonomik üretimle bağlantılı değillerdir. Her ne kadar yaşlanma sürecinde kayıplar verilse de yaşlıların genç kuşaklara aktaracakları daha pek çok şeyin bulunduğuna inanmaktayız.
Proje henüz tasarım aşamasındadır. Başlama ve bitiş tarihleri kesinleşmemiştir. Şu anda proje kapsamında görüşülecek yaşlıların tespit edilmesi, randevuların ayarlanması ve literatür incelemeleri gibi çeşitli hazırlıklar yapılmaktadır.